Haydar Rüştü 1890 yılında bir sorgu yargıcının oğlu olarak Gümüşhane’de doğdu.İlk ve orta öğrenimini değişik yerlerde tamamladı.İstanbul Tıp Fakültesi ne yazıldı.Yazarlığa daha o yıllarda başladı.İttihat ve Terakki’yi tutan yazılar yazıyordu.Selanik o günlerde İmparatorluğun en seçkin semtlerinden biriydi.İttihat ve Terakki’nin merkezi umumisi Ziya Gökalp,Genç Kalemler,partinin ileri gelenleri,Yunus Nadi gibi gazeteciler orada bulunuyor; Asır,Zaman, Sabah,Halk,Rumeli gibi gazeteler burada çıkıyordu.Haydar Rüştü Rumeli’nin çeşitli yerlerinde çıkan ve İttihat ve Terakki’yi destekleyen gazetelerde ateşli yazılar yazıyordu.
Selanik’in kaybı üzerine İzmir’e gelen Haydar Rüştü partinin yayın organından ‘’İttihat ‘’ gazetesinin yerini alan Anadolu’nun başına geçti.Bir süre sonra bu gazetenin sahibi ve başyazarı oldu.
Adı bu gazete ile bütünleşti.Anadolu’yu ölümüne kadar(1951)yayınladı.Ölümünden sonra birkaç yıl daha ailesi tarafından çıkarıldı.Sonra tamamen kapandı.Haydar Rüştü mütarekenin karanlık günlerinde İzmir’de Türk halkının yürekli bir savunucusu oldu.Bunun için kalemini güçlü bir silah olarak kullandı.İzmir Türk halkının işgali sessizce karşılaması ve kabullenmesi için tezgahlanan oyunları bozdu.Rumca basının ve işbirlikçi Türkçe gazetelerin hedef tahtası oldu.Anadolu ve onun
Akşam postası olan Duygu işgalden bir hafta önce kapatıldı.Niçin?Çünkü Haydar Rüştü İzmir i işgal
etmek için yunanlıların adalara yığınak yaptığını açıkça yazıyordu.Bu, vali İzzet i rahatsız ediyor,etmekle kalmıyor, Haydar Rüştü’yü kötü niyetli olmakla suçluyordu.Matbaası kapalı olmakla birlikte ünlü Reddi İlhak beyannamesi ni burada bastırmak yürekliliğini gösterdi.İşgal gününü Mustafa
Necati ile birlikte yaşadı.Matbaası alt üst edildi.Başına ödül konmuştu.Üç ay İzmir’den çıkamadı.
Rumca gazeteler onun bir köprüyü havaya uçurduğunu , parçalandığını yazıyordu.Söylentiler birbirini tutmuyordu.Oysa Haydar Rüştü İzmir’de saklanıyor,kılık değiştiriyor,sürekli bir yerden ötekine
koşuyordu. Bir gün saklandığı yere gelen yunan Jandarmaları karakoldan istendiğini bildirdiler. Sinirleri laçka olmuş,yüzü ,gözü,bakışları tamamen değişmişti.Gidip teslim olacaktı.Yunan karakolunda şaşkınlığından donakaldı.Meğer aradıkları gazeteci Haydar Rüştü değil,tüccar Reşit yada Raşit’miş.İzmir’den zorlukla kaçan Haydar Rüştü,Mustafa Kemal Paşa’ya ulaştı.Antalya’ya geçerek orada Anadolu’yu çıkardı.Kurtuluş’tan sonra Haydar Rüştü İzmir’e döndü.Denizli milletvekili olarak TBMM’ye girdi.Ama İzmir’den ve Anadolu’dan hiçbir zaman kopmadı.Başyazılar sürekli onun imzasını taşıyordu.Gazetenin aynı zamanda Ankara’nin ve İstanbul’un ünlü yazarlarına da sütunları açıktı. Anadolu’nun siyasal.ekonomik,sosyal ve kültürel konuları işleyen yazıları,İzmir’in yakın tarihi için başvurulacak ana kaynaklar arasında yer alır.Bu gazeteyi bütün sıkıntılara karşın çıkarmak ve sürdürmek onuru da HAYDAR RÜŞTÜ ÖKTEM’indir.
Evli ve üç çocuk babası olan ÖKTEM 12.08.1951 yılında vefat etti ve İzmir’de defnedildi.Prof.
Dr. Zeki Arıkan tarafından ”Mütareke ve İşgal Anıları’’adlı eseri Türk Tarih Kurumu yayınlarından çıktı. Adı İzmir Konak’ta bulunan bir Anadolu lisesine verildi.
Derneğimizin bulunduğu yer önceden bahçe içinde ev iken,ailesi tarafından derneğimize bağışlanmıştır. Ankara Emekli Öğretmenler Derneği olarak ÖKTEM ailesine Saygı ve gönül borcumuzu
belirtiriz.